Günümüzde en çok bilinen ve beğenilen ayrıca pek çok kişinin sahip olduğu gerçekten en güzel taşlardan bir tanesidir. Ametist taşının pek çok faydasının olduğu biliniyor.
Peki Ametist taşındaki bilinmeyen ve gizli tehlike nedir?
Bu taşı bilinçli bir şekilde kullanmak gereklidir. Bilinçsizce ve kaynığının neresi olduğunun bilinmeden alınması gerçekten de çok tehlikeli bir duruma yol açmaktadır. Bu bilgiyi ülkemizde pek çok az kişiler biliyor.
Ametist ismi Yunanca kökenli olup “Sarhoşluğa iyi gelen” anlamındadır. Bu durum bilinen alkol alıp sarhoş olmak anlamında değildir. Aslında bedenimizin belirli dönemlerde salgıladığı bir enzim sonucu beyin tarafından kaslarımıza iletilen elektrik dağılımını etkilemektedir. Bu durum bir fizyolojik bir dengesizlik yani halsizlik, huysuzluk ve pek çok olumsuzluk hallerine yol açmaktadır.
Bu durumu çözmenin yolu hakik bir ametist taşını bedeninize değdirmeniz bu enzim salgısını durdurur. Bu kullanım insanlık tarihi boyunca kullanılan yöntemdir. Ülkemizde Ametist taşı çıkartılmaktadır. Fakat yetersiz kalınması durumunda ise Brezilya-Uruguay sınırındaki madenlerden ithal edilir.
Bu tehlikeye Dikkat!
İthal edilen pek çok Ametist taşı çekici bir mor rengi oluşturabilmesi için laboratuvar ortamında koyu bir renk sahibi olmaktadır. Bu koyu bir mor rengi oluşturabilmek için içerisine demir iyonlarından bir elektron kopartabilen gama radyasyonundan başka bir şey değildir. Bu işlem bir insan için çok tehlikelidir. Taşlar üzerinde bu çeşit bir tedavi yöntemi ile üzerinde barındırdığı gama radyasyonunun taşın bize uzun süre temas etmesi sonucunda insana bulaşabilme ihtimali bulunuyor.
Gama radyasyonu ise herhangi bir kanser hastalığının bir numaralı tetikleyicisi olduğu biliniyor. Rengi çok çok koyu olan taşlar tehlikeli olabilmektedir. Ametist taşı, günümüz teknolojisi televizyon, bilgisayar, cep telefonu gibi cihazlardan insan vücuduna geçen gama ışınını emebilen yapıda bir kristaldir.
Bu taşı mutlaka güvenilir bir yerden almak gereklidir. Rengi çok çok koyu olmamalıdır. Mutlaka bu bilgileri mümkün olduğunca tüm kullanıcılarımızın öğrenmesini destekliyor ve çabalıyoruz.
Bu yazımızda bize destek olup doğru bilgiler sunabilmemizi sağlayan Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde bulunan ülkemizde tek aktif gemoloji laboratuvarı tarafından alınan bilgi ve izinle sitemizde yayınlıyoruz.
