Obsidiyen, sevenleri ve merak edenleri tarafından en çok konuşulan taşlardan birisidir.
Oluşumlarına göre birkaç taş aynı koyu siyah rengi paylaşır ve insanlığın şafağından beri yani doğuşundan bu yana çeşitli eserlerde kullanılır. Obsidiyen volkanik yapıda olduğundan tüm volkanik oluşumların etraflarında geniş bölgelerinde bulunabilir, ancak iyi anlaşılmamıştır.
Bu parlak volkanik cam hakkında biraz bilgi edinmeye hazır mısınız? Hemen konuya girelim ve obsidiyen hakkında bazı ilginç gerçekleri hep birlikte inceleyelim!
Sayfa içeriği
Aslında tam olarak bir Taş Değil?
Obsidiyen bir kaya ya da taş değildir. Aslında oldukça katı bir halde olan camdır.
Obsidiyen, sıradan bir bakışta bir taş gibi görünmesine rağmen aslında amorf bir katıdır. Buradaki fark basittir ve obsidiyen bir iç kristal yapıdan yoksundur.
Gerçekten de, obsidiyenin kristal bir mineral yerine cam olması gerçeği ise insanların yararlandığı benzersiz özelliklerin çoğuna büyük bir sebeptir.
Çeşitli obsidiyen akışlarının bireysel yapısı birbirinden çok farklı olduğu için aslında ona mineral demek de pek mümkün değildir. Mineraller genellikle, bazen kristal matriste (ametistte olduğu gibi) veya sadece yapı boyunca (krom kalsedon gibi malzemeler için) bulunan safsızlıklarla, hangi biçimde olursa olsun kristalize olan bilinen bir kimyasal bileşiktir.
Aslında camsı yapısına rağmen yoğun bir katı hali olduğundan gerçek bir taş hissiyatı vermektedir.
Obsidiyen Değerli ve Kadim Bir Ticaret Malıydı!
Obsidyen ilk zamanlardan beri insanlık için değerli el oymacılığı için kullanılan ürünlerden biri olmuştur.
Birçok kişi tarafından en iyi bilinen malzeme çakmaktaşı iken, obsidiyen hemen hemen her yönden aletler için üstün bir malzemedir. Ayrıca süsleme için daha çok kabul görmektedir.
Obsidyen o zamanlar diğer taşlar gibi yontulurken diğerlerinden ayrılan özelliği ise diğer taşlara nazaran daha iyi ve kolay işlenebilmesidir.
Bu nedenle obsidiyen, önemli bir ticaret malı olarak geniş alanlara taşındı. Zamanında kervan yolları bu taşlar için değişiklik göstermiştir.
İnsanlık tarihinin başlarından kalma tek ticari mal olmasa da, obsidyenin aletlerde kullanılması onu şüphesiz en önemlilerinden biri yapmıştır!
Obsidiyen Monomoleküler Kenar Tutabilir!
Monomoleküler kenarlar, yalnızca siberpunk hikayelerinin ayırt edici özelliği değildir. Obsidyen, havanın zamanla matlaştıracağı kadar ince bir kenarda yoğrulabilir, kabarcıklar düzgün yerleştirilirse gerçek bir monomoleküler kenar mümkündür.
Çağımızda kullanım açısından en “yaygın” kullanım alanlarından biri obsidyen neşterdir. Bu durum çelik neşterlere bir alternatiftir.
Bununla birlikte, küçük ve ultra temiz kesimlerin öncelikli olduğu göz cerrahisinde kullanımı ise oldukça yüksek seviyededir.
Obsidyenin türümüzün başlangıcından beri silahlar için kullanılmasının nedeni de bu kenardır. Örneğin, obsidiyen bir ok ucunun genellikle bir geyiğin göğüs kafesini tamamen delecek ve diğer taraftan geçecek kadar keskin olduğunu öğrenince pek çok insan şaşkın bir bakışa sahip olabilmektedir.
Obsidyenin Birçok Çeşitleri Vardır!
Obsidyenin çeşitleri vardır. Peki obsidyen çeşitleri nelerdir?
Çoğumuz obsidiyeni siyah bir taş olarak düşünürken, safsızlıklardaki büyük farklılıklar aslında aralarından seçim yapabileceğiniz düzinelerce obsidiyen çeşidi oluşturmaktadır.
Daha yaygın olanları arasında Kar Tanesi Obsidyen, Altın/Gümüş Parlak Obsidyen ve Maun Obsidiyen bulunur. Maliyetler değişse de bunların hepsi yaygın olarak bulunur ve ortaya çıkan Ateş Obsidiyen gibi daha nadir formlar da vardır.
Ne yazık ki, obsidiyen bir camdır ve bu durum ise pek çok vicdansız satıcının cüruf camını, hatta tamamen fabrikasyon sahtelerini dikkatsiz kişilere satacağı anlamına da gelmektedir. Tecrübelerimize göre en yaygın sahte, genellikle sadece yeşil renkli cam olan “yeşil obsidiyen” dir. Kırmızı da başka bir yaygın sahte olanıdır.
Obsidiyen Çeşitli Formlarda Ortaya Çıkıyor
Obsidiyen’in volkanik doğuşu, birçok biçimde görünmesini sağlar. Bu formlar genellikle kendi başlarına toplanabilir, bu da bazı bölgeleri diğerlerine kıyasla değerli obsidiyenin sıcak noktaları haline getirir.
Ortaya çıkan obsidiyenin çoğunluğu nodüllerdedir. Bunlar, bulunduğu yere bağlı olarak birkaç cm’den büyük kayalara kadar değişebilir ve genellikle akik veya jasper nodüllerine benzerler. Başka bir değişle biraz düzensiz ve yuvarlak halde olabilmektedir.
Türkiye’de Nerelerde Ve Nasıl Bulunur?
Peki bu obsidyen taşı ülkemizde Nerelerde Ve Nasıl Bulunur? Obsidyen Taşı Nasıl Anlaşılır? Özellikleri Ve Faydaları nelerdir gibi pek çok soruya da maruz kalabiliyoruz. Bunun için ilk olarak;
Üst bağlantıdan obsidyen taşının özellikleri ve faydalarını öğrendikten sonra gelelim obsidyen taşı Türkiye’de nerede çıkar kısmına.
Ülkemizde:
- Nemrut Dağı’nın Tatvan bölgesinde yeşil renk obsidyene ulaşılabilir,
- Rize’nin ikizdere bölgesinde de kırmızı renkli obsidyen taşı çıkartılmaktadır.
- Ağrı dağı ve Pasinler bölgesinde de oldukça yaygın biçimde bulunur ve çıkarılır.
Dünya çapında ise genel olarak tüm kıtalar da bulunabilirken en yaygın ve düzenli maden olarak şu ülkelerde çıkartılma daha fazladır;
- İtalya,
- Yunanistan,
- Macaristan,
- Ermenistan
- Slovakya
